
Türkler New Jersey Sözleşmeli okullarında büyük izler yaratıyor.
Jean Rimbach, Jeff Pillets ve Hannan Adely, NorthJersey
Makalenin İngilizcesi ve aslı, adresindedir.
Vergi Mükellefleri 2016 yılında Sözleşmeli Okul ağına 60 milyon dolardan fazla katkıda bulundu
TÜRKİYE’YE İADE EDİLMEMEK İÇİN MÜCADELE EDEN FETHULLAH GÜLEN’İN TAKİPÇİLERİNE BAĞLI OKULLAR
North Jersey’de bulunan Türk topluluğu tarafından desteklenen Sözleşmeli Okullar, yalnız geçen yıl 7 okuldan, vergi mükellefleri tarafından büyümeleri için toplanan 60 milyon dolardan fazla katkı ile eyalette hızla yükseliyor.
The Record ve NorthJersey.com tarafından yapılan bir soruşturma, bu okulların bazı kurucu ve sahiplerinin geçtiğimiz yaz, memleketi Türkiye’de Hükümeti devirme çalışmalarıyla suçlanan İslami din adamı Fethullah Gülen ile yakın bağları olduğunu gösteriyor. Suçlamayı reddeden ve ülkesine iadeyle mücadele içinde olan Gülen, New Jersey sınırına 10 mil uzaklıkta, Pensilvanya’da yer alan Pocono Dağları’nda tenha bir arazide ikamet ediyor.
75 yaşındaki Gülen, yazıları ve kamuda yer alan yorumlarında, eğitimi, inançlar arası diyaloğu ve toleransı benimseyen modern bir İslam toplumu taraftarı olduğunu dile getiriyor. North Jersey’de Sözleşmeli Okulların kurulmasında öncülük eden önemli kişiler arasında bu Hareket’e duyulan sempati oldukça güçlü.
Bazı okullar din adamının öğretilerini benimseyen Türk göçmen gruplarına ait. Ayrıca New Jersey’deki Türk Sözleşmeli Okulları genelde devlet ve hükümet yetkililerini Türkiye’ye yapılan yolculuklar ve hatta bazen işlerle etkilemekte başarılıyken, ABD devlet memurlarına yüzbinlerce dolar bağışta bulunan siyasi bağışçılar da bulunuyor.
Kayıtlara göre, Sözleşmeli Okullar aynı zamanda eyalet vergi mükellefi parasının, okullara mülk sahibi veya kiracı olarak hizmet veren özel kuruluşlara geçişinde bir kanal olarak görev üsleniyor. Buna örnek olarak açık bir şekilde Gülen’den esinlendiğini belirten bir Wayne yatılı okulu bulunuyor.
Türkiye’nin başkenti Ankara’da, bazı eleştirmenlerce gücünü pekiştirmek isteyen ve otoriterliğe yönelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, hükümette yer alan binlerce “Gülenci” şüpheliyi hükümetten uzaklaştırdı. Erdoğan, ayrıca Trump yönetimine, önceki Başkan Barack Obama’nın aksine, 2016 Temmuz’unda düzenlenen darbe girişiminin arkasında bulunmakla suçlanan din adamının bir an önce ülkeden kovulması ve ülkesinde terörizm suçlamasıyla yargılanması için baskıda bulunuyor.
Çalkantıda olan Türkiye Cumhuriyeti’nde yetkililer, Gülen’in ülke genelinde yer alan 100’den fazla Sözleşmeli Okulu ve ABD vergilerinden alınan ücretten yararlanarak Türkiye’de takipçilerini başa getirecek devrime destek olduğunu ifade etti.
Türk Hükümeti tarafından, Gülen ile bağlantısı olduğu ileri sürülen, ABD’de yer alan Sözleşmeli okullarını araştırmakla görevlendirilen Londra merkezli avukat Robert Amsterdam, “Bu okulların Gülen için para topladığı ve gelirlerinin belirli bir yüzdesini Gülen’e geri vermek üzere Gülen takipçilerine ve öğretmenlerine iş vermiş olduğu açık” dedi.
Amerika Birleşik Devletleri, Gülen veya takipçilerini terörist bir grup olarak sınıflandırmadı ve bazı yetkililer, din adamını İslam aşırıcılığına bir panzehir olarak tanımlandırıyor. Trump yönetimi henüz Gülen hakkında resmi herhangi bir politika bildirisinde bulunmadı.
Gülen, Türkiye’de yer alan darbe ve terör saldırılarında herhangi bir rolü olduğunu reddederken ABD’de Türk yönetimindeki Sözleşmeli okullarla bağlantısı olduğunu uzun süredir yalanlıyor.
Bu haberle ilgili görüşülen, Hackensack’ten Somerset County’e uzanan, bir çok bölgeye yayılan New Jersey sözleşmeli okullarının sahipleri, inzivadaki vaiz ile resmi bir bağlantıları olmadığını söylüyor. Bu kişiler okulların sadece çocuklarına daha iyi bir gelecek hazırlamak isteyen, çocuğunu devlet okulunda okutan bir çok aileye laik ve iyi bir eğitim sağlamak için var olduğunu belirtiyor.
Gülen ile ilgili Uluslar arası tartışmalar git gide artarken New Jersey’deki Türk okulları, kamu kayıtlarında görüldüğü üzere devlet finansmanı ve yerel vergi desteği ile on milyonlarca dolar toplamaya devam ediyor.
The Record’da yer alan değerlendirme, geçtiğimiz yıl North Jersey’de yer alan farklı 3 bölgeyi ziyaret eden Vali Christie ülkedeki Sözleşmeli okul hareketini hızlıca geliştirmek için baskı uygularken okullarla ilgili devlet gözetimi hakkında anahtar soruları ortaya çıkarıyor:
Soruşturmada bu bulgulara rastlandı:
Paterson Bilim ve Teknoloji Sözleşmeli Okulu tarafndan düzenlenen, Devlet Destekli gayrimenkul anlaşması, Gülen Hareketi ile yakın bağları bulunan, mülk sahibi özel bir gruba da kar sağladı:
- Bu grup mülkü sattı ve gelirini, Gülen öğretilerine verdiği ağırlık sebebiyle Türk hükümeti tarafından internet sitesine erişim engellenen, okulun içinde bulunduğu finansal işlemleri durdurulan ve çoğunluğu Türkiye’den gelen öğrencilerden oluşan, Wayne’deki özel yatılı okula yeni bir kampüs açmaya yardımcı olmak için kullandı.
- Ücret ve kiraların birikmesiyle milyonlarca dolara ulaşabilen kamu parası, Sözleşmeli Okulun New Jersey’de ve başka eyaletlerde Türk Sözleşmeli Okullarla bağlantısı bulunan yeni mülk sahibine gitmeye devam ediyor.
ABD’nin diğer bölgelerinde bulunan Okullar, Gülenist gruplar ve Türk Sözleşmeli okullar ile bağlantısı bulunan kişiler arasında derin bağlantılar bulunuyor:
- Örneğin New Jersey’de yer alan okullardan ikisinin New York merkezli Paylaşılan Değerler İttifakı başkanı görevini üstlenmiş ve Gülen’in ülkedeki sesi olarak görülen bir kurucusu bulunuyor.
- Elmwood Park kökenli ve bölgedeki dört devlet Sözleşmeli Okulu işleten, kar amacı gütmeyen iLearn Okulları Şti’nin, Türk Hükümeti tarafından Gülen Hareketi ile bağlantısı bulunduğu iddia edilen CEO’su, Texas’taki sözleşme ağından geliyor.
Okullar ve satıcıları, önemli özel okul eğitimcilerini ve politik figürleri başarıyla etkisi altına aldı.
- Eyaletin en meşhur Sözleşmeli okul düzenleyicisi Harold Lee, geçtiğimiz yaz iLearn’de çalışmak üzere işini bıraktı.
- Okullardan dördünün güvenlik danışmanlığı ücreti yılda toplann 90 bin dolardan fazla ücret ediyor ve bu anlaşmalar 2010 yılında işini bırakmadan önce ailesi ve okullarla bağlantısı olan, ABD’de yaşayan Türklerle, Türkiye’ye 10 günlük bir ziyaret düzenleyen eski Bergen vilayet şerifi Leo McGuire’ın elinde bulunuyor. Bu ücret, Gülenci bir grup tarafından taksitle ödeniyor.
Paterson bilim ve teknoloji Sözleşmeli okuluna, devam etmekte olan finansal ve akademik sorunları bulunmasına rağmen, eyalet tarafından 30 milyon doların üzerinde geri ödemesi uzun süreli ve düşük faizli borçlar verildi:
- 2014 yılında Wall Street değerlendirme ajansı, okulun gelirleri düşmesi sebebiyle gelişim tahvillerini önemsiz seviyesine düşürdü. Geçtiğimiz yıl, Wall Street tahviller üzerine genel görünümünü “negatif” haline getirdi.
Okul tarafından harcanan vergi ücretlerini takip etmek, eyalet kanunlarındaki açıklar nedeniyle zor olabilir.
- Sözleşmeli zincirine 5. okulu eklemeye hazırlanan iLearn, maaş bordoları ile ilgili rutin bilgi istemlerini, özel müteahhitlerin, Eyalet Açık Kamu Kaynakları yasasına tabii olmadığını belirterek reddeti.
- Eyalet yetkilileri bu tip sözleşmeli işletme kuruluşlarının finansmanlarını direk devlet okullarının vergi bütçeleriyle alsalar bile kanuna karşı olup olmadığının belli olmadığını belirttiler.
Gülen takipçileri, Türk hükümeti Gülen takipçilerine nerede yaşarlarsa yaşasınlar, lekeleme ve zarar vermeye çalışırken, Amerikan Sözleşmeli okulları için çalışmalar yapmaya devam ediyorlar.
Gülen takipçileri bir politik veya dini bir komplo için kullanıldıkları fikrini kabul etmezken, Gülen hareketinin çok çalışma, barış ve etik bir yaşama sahip olmak üzerine kurulu olduğunu söylüyorlar. Hareket’in Paylaşılan Değerler İttifakı, kendini ittifaka adamış kişilerin sadece “Özellikle matematik ve bilimde, dezavantaj sahibi topluluklara hizmet etmek üzere okullar açarak eğitime hizmet etmek” gibi bir hedefleri olduğunu belirtmeyi sürdürüyor.
Ayrıca, Gülen’e sempati duyan ABD’li Türkler’in, Sözleşmeli okullardan daha fazla etkileri olduğu açık ve bu kişiler, politik bir başkent kurmak konusunda tecrübeliler. Gülen’le bağlantılı sivil ve kültürel organizasyonlar, öğrenciler için akademik yarışmalar, politikacılar, kolluk kuvveti ve halk için ise dinler arası etkinlikler ve yardım etkinlikleri düzenleyerek topluluklarda aktif rol alıyorlar.
Mali İfşaat formlarında görüldüğü üzere hareket üyeleri Türkiye’yi etkileyen konular hakkında seslerini duyuruyorlar ve ABD milletvekilleri ve McGuire gibi diğerlerine ülkelerine seyahat düzenleyerek ulaşıyorlar. Bu kişiler arasında iki Bergen vilayet milletvekili, Senatör Loretta Weinberg ve meclis üyesi Gordon Johnson da bulunuyor.
Nüfus sayımı rakamları Bergen ve Passaic vilayetlerinin Amerika’da bulunan 3 binden fazla vilayet arasında Türk kökenli vatandaş sayısında en yüksek yüzdeye sahip olduğunu gösteriyor. Sadece Bergen County’de 5200 Türk kökenli vatandaş bulunuyor.
Johnson, bir Gülen üniversitesini ziyaret ettiğini ve bir grup Gülen takipçisi öğretim görevlisiyle tanıştığını belirtmişti. Weinberg, Johnson ile 2011 yılında Türkiye’ye ziyaretinin ardından Gülen felsefesini öğrendiğini söylemişti. İki meclis üyesi, öncesinde seyahat eden şerif gibi, uçuş ücretlerini kendilerinin ödediklerini ve Gülen’i onursal başkan olarak gören Barış Adaları Enstitü’sünün 2011 yılındaki seyahat ücretlerini karşıladığını söylediler. Johnson 2014’te tekrar bir ziyaret düzenledi ve bu seyahat kısmen Türk kültürünü destekleyen Türk-Amerikan Dernekleri Konseyi tarafından karşılanmıştı.
McGuire 2008 yılındaki “mükemmel bir seyahat” olarak yorumladığı ziyarette Gülen hakkında konuşulmadığını söylemişti. Fakat New Jersey’deki Türk Kültür Merkezi tarafından dağıtılan bir broşürdeki gezi alıntılarında kendisinin “Artık çok daha fazla Türk arkadaşım var. Fethullah Gülen’in kitaplarını okuyanların, bu mesajı Türkiye’ye ve Dünya’ya dinler arası diyalog ve anlayışı desteklemek için götürdükleri açık.” ifadelerine yer verildi.
Christie, bir çok kez, New Jersey’deki sözleşmeli okulları, tartışılmakta olan sözleşmeli okul hareketinin genişletilmesi baskısına uygun bir zemin olarak kullandı.
Haziran ayında, protestocular dışarda toplanmışken, Paterson bilim ve teknoloji Sözleşmeli lise kampüsünü ziyaret etti ve ailelerle tanıştı. Mayıs ayında, bir iLearn okulu olan Bergen Sanat ve Bilim Sözleşmeli okulunun Hackensack’teki kampüsüne uğradı ve Somerset’teki Thomas Edison Enerji Tasarruflu Sözleşmeli Okuluna ziyaret düzenledi.
The Record’a yapılan bir açıklamada valilik, Türk okullarının özel meselelerinden bahsetmezken, Sözleşmeli Okulların tamamının başarısına dikkat çekti.
Christie’nin sözcüsü Brian Murray, “Genel olarak, kalifiye sözleşmeli devlet okulları New Jersey civarında büyüyor ve gelişiyor, bunun sebebi ise en güvenli, başarılı, etkili ve mesul eğitim yerleri olduklarını kanıtlamış olmaları.”
Sözleşmeli okullar ve satıcılarıyla bağı bulunan bir çok önemli Türk vatandaşının, Hillary Clinton ve Obama için bağışta ve katkıda bulundukları biliniyor. Paterson’daki bilim ve teknoloji Sözleşmeli okulunun eski yöneticilerinden Furkan Koşar, şu anda Türk-Amerikan Dernekleri Konseyi’nin başkanı. Koşar, 2012’de Obama’nın yeniden seçiminde 500 bin dolardann fazla bağış yapmıştı. Koşar, konseye yapılan aramalara geri dönüş yapmadı.
Eleştirmenler, New Jersey ve diğer eyaletlerdeki okullarla bağlantılı büyük para bağışçılarının varlığının, Din adamı ve takipçilerinin, ABD vergi mükellefleri arasında ilderlediklerine dair bir kanıt maiyetinde olduğunu söylüyor.
Türk Hükümeti’nin Avukatı Amsterdam, “Sözleşmeli okullarla herhangi bir alakası olmayan, daha çok ABD’de Hareketleri için politik şöhret kazandırmaya yönelik bir çok aktiviteyle uğraşıyorlar.” diyor.
Eleştirmenler arasında Donald Trump’ın yakın zamanda işi bırakan Ulusal Güvenlik Danışmanı emekli Korgeneral Michael Flynn bulunuyor. Flynn, Obama hükümetini Gülen’in Amerika’da kalmasına izin vermekle suçlayan kongre gazetesi The Hill’in Kasım sayısındaki konuk köşe yazısında, Amerikalı vergi mükelleflerinin “Gülen’in ABD’deki 160 sözleşmeli okulunun finanse edilmesine yardımcı olduğunu” iddia etmişti.
Barış Adaları Entitüsü CEO’su Ercan Tozan, okulların eğitim ötesinde herhangi bir amaçları olduğu söylemini reddetmişti.
Tozan, işe alımların, Gülen’in öğretilerini takip eden veya benzer okullarda çalışmış olan Türklerden oluşan bir aday havuzundan yapılması gibi bir durumun söz konusu olmadığını belirtmişti. Tozan, aralarında bağlantı olabileceğini, fakat kişilerin, özellikleri değerlendirilerek işe alındığını söylemişti.
“Sayn Gülen’i ve birbirlerini tanımaları bir sorun mu?” diyen Tozan, aynı zamanda Wayne’de Gülen’e bağlı özel Pioneer Academy’de okuyan bir öğrencinin velisi. “Türk topluluğunun gerçekten mükemmel bağlantıları var.”
Düzeltme: Makale’nin önceki versiyonunda Ercan Tozan yanlış bilinerek Pioneer Academy’nin yönetim kurulunda olduğu yazılmıştı.
Eyalet Sözleşmeli Okullar yetkilisi iLearn’e Katılıyor
YENİ BİR GÖREVLE, LEE FON VE BÜYÜME ARAYIŞINA GİRİYOR
Elmwood Park kökenli, kar amacı gütmeyen ve sözleşmeli okullardan dördünü yöneten iLearn, geçtiğimiz yıl Harold Lee’yi, Şef strateji sorumlusu olarak işe aldı.
Yetkililer, işin New York’taki firmayı büyütmek ve hayırsever bağışları bulmak gibi görevleri olduğunu belirtti. iLearn okulları, Bergen, Passaic ve Hudson vilayetlerinde, okullarını işletebilmek için düzenli ve artışta vergi parası akışına sahip. Firmaya, Sözleşmeli okulların yıllık işletim bütçelerinden yüzde 8 ila 12 arasında pay ödeniyor ve firma, Union vilayetinde bu yıl yeni bir okul açmayı planlıyor.
İlearn, kendisini işe almadan önce 2 yıl New Jersey’de Sözleşmeli okul baş yetkilisi olarak görev almış olan Lee’nin işvereni haline gelmişken, şirketteki ibrazların ondan önce gelmiş olması muhtemel. Hem Lee, hem de eyalet eğitim bölümü sözcüsü, Lee’nin Mayıs’ta iLearn ile görüşme halinde olduğunu ve kendisini, iLearn okullarını etkileyen konulardan geri çektiğini üstlerine bildirdiğini açıklamıştı. Sözcü, tüm Sözleşmeli Okul başvurularının sadece eğitim komisyon görevlisince onaylanacağını söylemişti.
Lee, yaptığı yazılı bir açıklamada, iLearn’ün halk eğitimine en gerek duyan bölgelerde “dinamik” bir etkisinin bulunduğunu göz önüne alarak eyaletteki işini bıraktığını söylemişti.
Lee, “iLearn okullarına geldim çünkü her bir gün öğrencilerin ve ailelerinin hayatlarında gerçekten bir değişiklik yapan bir organizasyonda çalışmak istiyordum.” “Bu organizasyon, daha fazla kaliteli eğitim seçeneği gereken bölgelerde öğrencilere yüksek kalitede eğitim sağlayan dinamik, yenilikçi bir organizasyon.”
iLearn CEO’su Nihat Güvercin, Lee veya maaşı ile ilgili konuşmayı reddetmiş ancak maaşınıın 93 bin dolar ila 141 bin dolar arasında bir rakam olduğunu söylemişti. iLearn çalışmaları hakkında maaş bilgisi veya daha başka bir finansal bilgi vermek zorunda olmadığını bildirmiş, sebep olarak da özel bir firma oldukları için, devlet okullarına işleyen açıklık yasalarının kendilerine işlemediğini belirtmişti.
Sorulara yazılı cevap veren Güvercin, iLearn’ün ülkedeki tüm eyaletlerin Sözleşmeli okullar konusundaki yasaları arasında, en zorlu eyalet kanunlarından biri olan New Jersey kanunlarına kesinlikle uyduğunu belirtmişti.
Gülen Takipçileri Önemli Roller Üstleniyor
BELGELER DİN ADAMINA SEMPATİ DUYAN OKUL SAHİPLERİ VE GRUPLARI ARASINDAKİ BAĞLANTIYI ORTAYA ÇIKARIYOR
The Record ile NorthJersey.com tarafından yapılan soruşturma sonucunda, New Jersey’in Türk topluluğundan gelen bir Sözleşmeli okul grubu ile kendi kendini Poconos’ta sürgün eden din adamının Hareketi arasında bir bağlantı labirenti ortaya çıktı.
Eyalet kayıtları, internet siteleri, özgeçmişleri ve vergi formları, okullara bağlı insanların, ülkesinde devrim yapmaya çalışmakla suçlanan Fethullah Gülen’e sempati duyan gruplarla bağlantısı olduğunu ortaya koyuyor.
Örneğin Elmwood Park kökenli, kar amacı gütmeyen ve okullardan 4’ünü yürüten iLearn’ün CEO’su Nihat Güvercin, daha önce Türk Hükümeti tarafından Gülen Hareketi’nin geniş Sözleşmeli ağında bulunan Dallas’taki Harmony Bilim Akademisi’nde öğretmenlik ve yöneticilik yapmıştı.
Güvercin, bu konuyla ilgili röpörtaj yapmayı reddetmiş, ancak 2013’te The Record’a Hindistan’ın Mahatma Gandi’sine duyduğu hayranlık gibi Gülen’e hayranlık duyduğunu, ancak derslerde onun felsefeleri hakkında konuşmadığını söylemişti.
Daha yakın zamanda, bir e-postada okulların herhangi bir dini veya politik bağlantısı olmayan bağımsız kurumlar olduğunu vurguladı. Ayrıca Gülen’in felsefesi, okuldaki yetkililerin geçmişleri hakkındaki soruların, okulların ihtiyaç sahibi öğrencilere kaliteli bir eğitim sağladığı noktasını karaladığıni söyledi.
Güvercin, “Binlerce kişilik bir bekleme listemiz var. Eyallette en az hizmet gören kentsel toplumların bazılarında Kaliteli, laik devlet okulu eğitimi sağlıyoruz.”
Güvercin, “Değerli zamanımızı, öğrencilerimizin eğitiminde hiç önemi olmayan küresel sorunları tartışmakla harcamaktansa, kendimi kişisel ve profesyonel olarak öğrencilerimizin, çalışanlarımızın ve ailelerin, kişisel ve toplu başarılarına adamayı tercih ediyorum.”
Güncel vergi kayıtlarının gösterdiğine göre, Gülen Hareketi’nin ABD’deki sesi olarak görülen Paylaşılan Değerler İttifakı’nda yöneticilik yapan, Clifton ikametli Osman Öztoprak, Bergen Sanat ve Bilim Sözleşmeli Okulu’nun kurucularından biri. Bu okul iLearn zinciri haline gelecek kurumların birincisi.
İttifak yoluyla röpörtaj teklifini reddeden Öztoprak 2005 yılında eyalet ile olan davasındaki kağıtları “Sözleşmeli okul aday temsilcisi” olarak imzalamıştı. The Record ayrıca İttifak yoluyla Gülen’e sorular yöneltmiş, İttifak kendisi adına cevaplar vermişti.
Öztoprak kayıtlara göre yıllar öncesinde Paterson Bilim ve Teknoloji Sözleşmeli Okulu’nun kurucuları arasında yer alıyordu.
Paterson Sözleşmeli okulu’nun, ek olarak, Gülen Hareketi ile başka bir bağlantısı daha bulunuyor. Okulun kurucu partnerlerinden biri de Samanyolu Eğitim Merkezi. Özel olarak çalışan, kar amacı gütmeyen bu kurum, ayrıca belgelere göre Wayne’deki Gülen bağlantılı Pioneer Akademisi’ni yönetiyor. Samanyolu bir bina satın aldı, ardıından Sözleşmeli okulun mülk sahibi oldu ve okul parasını borç verdi.
Fakat Türk Hükümeti için Pioneer Akademisi bunlardan çok daha fazlası.
Türk Hükümeti Pioneer’i Gülen’e o kadar bağlantılı görüyor ki, din adamını suçladığı 2016 darbe girişiminden beri, Türkiye’den Pioneer’ yapılan eğitim ücretleri tamamen yasaklandı0 ve okulun internet sitesine Türkiye’de erişim engeli getirildi.
Pioneer yöneticileri laik bir müfredat izlediklerini ve okulun Gülen’in eğitime etnik ve hizmet odaklı bir yaşama anahtar olarak bakışından esinlendiklerini söylüyorlar.
Öztoprak da Pioneer ile bağlantılıydı, kendisi müdür ve bilim öğretmeni olarak görev almış, ayrııca kayıtlarda, okulun iki kurucu öğretmeninden biri olduğu yazıyor.
Paterson Bilim ve Teknoloji Sözleşmeli okulunun bir diğer kurucusu ve eski yönetim kurulu başkanı Candemir Toklu, kayıtlara göre, ardından Somerset’teki Thomas Edison Sözleşmeli okulunun kuruculuğuna da yardım etti.
Thomas Edison kuruluş başvrusunda “baş kurucu” olarak tanıtılan Toklu, şimdiki Barış Adaları Enstitüsü olan, Dinler Arası Diyalog Merkezi’nin Princeton bölge yöneticisi olarak görev aldı. Hasbrouck Heights’ta bulunan enstitünün internet sitesinde, Gülen, “Onursal Başkan” olarak yer alırken sitede din adamı ve hareketinin geniş bir biyografisi bulunuyor.
Toklu’ya yorum almak için ulaşmak isteyen görevliler ulaşamadı.
Satıcılar Arasında da Bağlantı Var
ÖZEL FİRMALARLA BAĞLANTISI OLAN OKULLAR
Gülen Hareketi ile ilişkisi olan kişiler ile yerel Sözleşmeli okulların bazılarına hizmet vermekte olan satıcılar arasında da bağlantı bulunuyor.
Örneğin kar amacı gütmeyen Moonachie kökenli Apple Eğitim Hizmetleri, Pioneer ve New Jersey ile diğer eyaletlerde bulunan bazı Türk Sözleşmeli okulları tarafından kullanıldı. Federal kar amacı gütmeyen kuruluşlar vergisi kayıtlarında görüldüğü üzere, şirket yetkililerinden biri aynı zamanda Dinler Arası Diyalog Merkezi’nde de çalışmış ve bir noktada Apple ile Dinler Arası Diyalog Merkezi Carlstadt’ta aynı adresi paylaşmışlardı.
Apple’ın mali işler sorumlusunun ismi, eyalet evraklarında, Gülen’in resmi internet sitesinde yer alan bir makaleye göre, Hareket’e ait Somerset kaynaklı EBRU TV’nin başkan vekili olarak da görülüyor.
Öte yandan Öztoprak, Apple’da eğitim proje müdürü olarak görev almıştı.
Eyalet evrakları, hizmetleri arasında veritabanı yönetimi, test hazırlama, öğretim ve robotik eğitimi bulunan şirketin, 9 eyalette yaklaşık 30 okula hizmet verdiğini gösteriyor. Apple’ın yönetici müdürü Gülenci veya farklı herhangi bir özel ilgi grubuna, herhangi bir yatırım veya destekte bulunmadıklarını beyan etmişti.
Apple’ın yan kuruluşlarından biri, şu anda Paterson Bilim ve Teknoloji Sözleşmeli okulunun mülk sahipliğini üstleniyor. Aynı kuruluşun, Massachusetts ile New York’ta bulunan Türk Sözleşmeli okullarında hisseleri bulunuyordu.
Loyota Üniversitesi’nde sosyolog ve Gülen Hareketi uzmanı Joshua Hendrick, ülke genelinde Türkler tarafından idare edilen Sözleşmeli okullarda çalışanların ve yöneticilerin daha önce başka Türk Sözleşmeli okullarda çalışmasının alışılmış bir durum olduğunu belirtti. Hendrick, okulların, danışmanlık, bilgi teknolojileri, inşaat ve diğer işler için genelde aynı Türk firmalarla çalıştıklarını söyledi.
Paylaşılan Değerler İttifakı başkanı Alp Aslandoğan, işe alımların oluşturulan bir ağdan yapıldığını ve sorun olmadıklarını söylemişti.
“İnsanlar sosyal ağları aracılığıyla diğer kişiler hakkında bilgi sahibi olabilir.” diyen Aslandoğan, “Önemli olan mesele kişilerin bir ajanstan mı işe alındıkları, işe uygun olup olmadıklarının bilinmesi” ifadelerini kullanmıştı.
Bir Kaç Arazi Anlaşması
CHARTER OKUL MÜLKLERİNİN SATIŞI ÖZEL AKADEMİLERİ DESTEKLİYOR
Pioneer Akademisi, Wayne’de 6.3 dönümlük bir araziye sahip. Mermer zemine ve cam duvarlara sahip olan Uluslar arası özel okulun gösterişli ve modern bir görüntüsü var. Öğrenciler, Clifton’daki eski yemekhanenin 8 katı büyüklüğündeki geniş yemekhaneye girerken turnikeler üzerinde bulunan parmak izi okuyucusuna parmaklarını okutuyorlar.
Daha önce tüzel bir kampüs olan 11 milyon dolarlık araziye, Türk öğrencilere hizmet eden, eğitim ve yurt ücreti 30 bin dolardan fazla olan ve Gülen’in öğretilerine bağlı olan pahalı yatılı okul için tadilat yapılmıştı.
The Record ile NorthJersey.com tarafından yapılan bir soruşturmada, Paterson Bilim ve Teknoloji Sözleşmeli Okulu tarafından kiralanan, eyalet tarafından finanse edilen bir mülk satışının bu şık, yeni kampüsün kurulmasına yardımcı olduğu ortaya çıktı.
Satış, sözleşmeli okulun mülk sahibi olarak yıllarca hizmet eden, Pioneer’i işleten gruba milyonlarca dolar kar kazandırdı.
Bu satış, ayrıca, sözleşmeli okulun yeni mülk sahibi, Moonachie kökenli, kar amacı gütmeyen Apple Eğitim Hizmetleri’nin yan kuruluşuna, vergi mükellefleri tarafından finanse edilen kiralar ve mülk sahibi ücretlerini süresiz olarak alacağı bir konuma getirdi.
Uzun lafın kısası: Mülkün sahibi sözleşmeli okul değil, özel bir firma ve bu firma, kar için bu mülkü satma veya kiralama hakkına sahip. Ve bütün bunlar, eyaletteki vergi mükelleflerinden gelen finansmanla başladı.
Bu durum, 2005 yılında Pionner’in arkasında bulunan, kar amacı gütmeyen Samanyolu Eğitim Merkezi tarafından sözleşmeli okulun kullanımı için Paterson’daki Lehigh Caddesinde bulunan bir binayı 2.75 milyon dolara almasının ardından yapılan, karmaşık bir banka işlemi serisinin sonucunda ortaya çıktı. Sonraki yıl, Ekonomik Kalkınma İdaresi, Samanyolu’ya Lehigh Caddesindeki harap endüstriyel araziyi satın almak ve yenilemek için aldığı borçları yeniden finanse etmek için, 5.4 milyon dolar vergisiz tahvilli bir yardım paketi düzenledi.
Samanyolu, Paterson sözleşmeli okulunun mülk sahibi olarak kira ücretlerini topladı. Sözleşmeler kiranın senelik 1 milyon dolardan fazla olduğunu gösteriyor.
Samanyolu, 2012’de Paterson arazisini, Apple yan kuruluşuına 10.5 milyon dolara sattı. Bu anlaşma ayrıca eyalet tarafından da finanse edilen daha büyük bir anlaşmanın bir parçasıydı.
Samanyolu, vergi formlarında 4.37 milyon dolarlık bir “net” kardan bahsederken, sonraki sene Pioneer’i Clifton’dan Wayne’e taşıdı. Pioneer, Paterson’daki sözleşmeli okul arazisinin satışından elde edilen gelirin, yatılı özel okulun yeni binasının yapımında harcandığını açıkladı.
Pioneer Müdürü Tufan Aydın, yazdığı bir e-mailde Samanyolu’nun sözleşmeli okul binasını yenilemek için milyonlarca dolar yatırdığını, “Önemli bir sermaye infüzyonu” gerektiren yeni yatılı okulu inşa edebilmek için de binayı sattığını belirtti. Ayrıca Pioneer’e hizmet vermekte olan Apple ile binayı alması temasta bulunduğunu söyledi.
Şu anda, vergi mükellefleri tarafından finanse edilen Paterson sözleşmeli okulu, kira ödemeye devam ediyor. Tek farkı, kirayı Samanyolu yerine Apple yan kuruluşuna ödüyor.
Apple kuruluşuna, 2012 yılında, araziyi Samanyolu’dan satın almak ve West Railway Caddesinde yer alan eski bir yatak fabrikasını, sözleşmeli okulun yeni lise binası haline getirmek için toplamda 30 milyon dolardan fazla eyalet finansmanı sağlandı.
Sözleşmeli okul, şu anda iki arazi için toplamda 2.4 milyondan fazla ücret ödüyor. Bu miktar tahvil borç servisi seviyesinin 400 bin dolar üstünde. Kira ve devlet belgeleri, mülk sahibinin, tahvil sahiplerine yapılan borç ödemelerinin, en az yüzde 10’u kadar yıllık kazanç sağlayabildiğini gösteriyor. Tahvillerin sonuna kadar ortaya çıkan rakam 12 milyon doları buluyor.
Bir Apple yetkilisi, yazdığı e-mailde bu rakamın tamamen kuruluşa gitmediğini, tahvillerden doğan diğer zorunlu masraflara ve diğer harcamalara da para harcandığını belirtti. Herhangi bir döküm sağlamadı, ancak okul tarafından ödenen kiranın “kesinlikle mantıklı bir rakam ve piyasa fiyatlamasına uygun” olduğunu söyledi.
Eyalet kanunları, sözleşmeli okulların uzun vadeli borca girmesine izin vermiyor, bu yüzden başka bir tüzelliğin işe karışması sıradışı bir durum. Fakat sözleşmeli okulun kirayı ödeyeceği süre ile ilgili bir limit ve mevcut kiralamalarda tahviller ödendikten sonra arazinin okula trasfer edilmesi ile ilgili herhangi bir hüküm yok.
Eyalet ekonomik gelişim yetkilisi, bu tip anlaşmaların vergi mükelleflerine uzun sürede etkisini belirlemenin veya sözleşmeli bir okulun kendi tesisine sahip olmasını sağlamanın “amaçları” doğrultusunda olmadığını söyledi.
Fakat eleştirmenler bu tip anlaşmaların, vergi mükelleflerine zarar vereceğini söylüyor.
Ülkede Eğitim finansmanı konusunda tanınmış uzman, Rutgers Üniversitesi profesörü Bruce Balker, New Jersey’deki sözleşmeli okul ekonomisinin halka değil, yabancılara fayda sağlayacağını söyledi.
Baker “Karşı karşıya olduğumuz durum, bir çok açıdan saçma ve mantıksız” ifadelerini kullandı.
Baker, Okul tesislerine, eyalet tahvili yoluyla uzun vadeli finansman sağlamanın, yalnız vergi mükelleflerini ilgilendirmediğini, okullara, kayıtlar, eyalet sertifikası alma ve kalifiye öğretmen bulma konularındaki devamlı belirsizliğin yanısıra, yıllık finansal konularda baskı oluşturduğunu söyledi.
Baker, bu tip finansmanların, ayrıca üçüncü taraf toprak sahiplerince özel teşebbüslerden yararlanmak için kullandıklarını, bunun da vergi mükelleflerini halk eğitiminden farklı bir şey için bankalara yönelttiğini belirtti.
Fakat Baker bunun yıllık borç-servis ödemelerine harcanan milyon dolarlarca vergiye eklenmediğini ekledi.
“Bu para boşa harcanıyor” diyen Baker “Tahvil geri ödendiğinde ve ardından vergi mükellefleri onca parayı harcadığında, tesis halkın olmuyor”.
Apple, New York’ta hükümet yöneticileri tarafından bir sözleşmeli okulun emlak anlaşması sebebiyle tetkiğe tabi tutuldu.
2013’teki bir bildiride, eyalet denetçileri okul yönetimi ile Apple arasındaki anlaşmanın, piyasa koşullarına uygun olmadığına dair kanıt bulunduğunu ve firmanın araziyi okula kiralamaktan yüzde 200 kar elde ettiğini açıkladılar.
Denetçiler kuruluşun eski bir YWCA (Genç Kadınlar Hristiyan Birliği) binasını satın alıp yenilemek için 1.9 milyon dolar harcadığını ve ardından sözleşmeli okul ile yapılan 15 yıllık anlaşmada 4.4 milyon dolarlık bir ücret kazanacağını hesapladı. Denetim kuruluşun ismini vermedi, ancak çevrimiçi arazi kayıtları Apple’ın o vakitte mülk sahibi olduğunu gösteriyor.
Okul yetkilileri bulgulara karşı çıktı, sözleşmeli okul ve mülk sahibinin bağımsız hareket ettiğini ve satıştan önce herhangi bir ilişkileri olmadığını iddia ettiler. The Record tarafından ulaşılan bir Apple yetkilisi, New York tarafından tesviye edilen tenkit hakkında yorum yapmayı reddetti.
Numaralarla Yerel Sözleşmeli Okullar
ONDAN FAZLA KONUMA YAYILMIŞ 7 BÖLGE
Çoğunlukla Türk Amerikanları tarafından açılan, birbiriyle bağlantısı bulunan bir grup okul, eyaletin kuzey bölgesinde ondan fazla konumda bulunan kampüsleriyle New Jersey’de halk destekli sözleşmeli okullar arasında yükselen bir yıldız.
Aşağıda 2014-2015 yılları arasında okulların fotoğrafları, o okula kimlerin gittiğini, ne kadar para harcadıklarını ve performanslarının nasıl olduğuna dair bigliler bulunuyor.
Union vilayetinde henüz inşa edilmekte olan gruba bağlı bir okul bulunuyor.
Kaynak: New Jersey 2014-2015 Okul Performans Raporları ve Vergi Mükellefleri için eğitim harcaması kılavuzu. Hudson sözleşmeli okulunun bilgileri kendisinden alındı.
NOT: Karşılaştırmaya göre, eyaletteki okullarda 4. sınıf öğrencilerinin İngilizce’den geçme notu ortalama %52, matematikten geçme notu ise %42. 7. sınıf içinse İngilizce geçme notu ortalama %53, matematik geçme notu %38. (*) işareti okulun iLearn okulu olduğunu gösteriyor.
Bergen Sözleşmeli Bilim ve Sanat Okulu*
Konum: Garfield’de K-3, Garfield’de 4-8, Hackensack’te 9-12
Açılış Tarihi: 2007
Kayıt Sayısı: 959
Irk Çeşitliliği: %42 İspanyol kökenli, %35 beyaz, %15 siyahi, %8 Asyalı
- Sınıfta Ders Geçme Puanı: İngilizcede %68, Matematikte %63
- Sınıfta Ders Geçme Puanı: İngilizce’de %72, Matematikte %39
Ortalama SAT Skorları: Okul: 1412, Akran okullar: 1383, Eyalet: 1508
Yıllık Bütçe: $14,316,949
Passaic Sözleşmeli Bilim ve Sanat Okulu*
Konum: Passaicte K-2, 6-11 ve 3-5’te üç kampüs
Açılış Tarihi: 2011
Kayıt Sayısı: 536
Irk Çeşitliliği: %77 İspanyol kökenli, %13 siyahi, %6 beyaz %3 Asyalı
- Sınıfta Ders Geçme Puanı: İngilizcede %26, Matematikte %17
- Sınıfta Ders Geçme Puanı: İngilizce’de %69, Matematikte %52
Yıllık Bütçe: $7,716,332
Paterson Sözleşmeli Bilim ve Sanat Okulu*
Konum: Paterson’da K-9
Açılış Tarihi: 2013
Kayıt Sayısı: 420
Irk Çeşitliliği: %58 İspanyol kökenli, %38 siyahi, %3 beyaz
- Sınıfta Ders Geçme Puanı: İngilizcede %39
Yıllık Bütçe: $6,217,301
Paterson Sözleşmeli Bilim ve Teknoloji Okulu
Konum: Paterson’da K-6 ve 7-12’de iki kampüs
Açılış Tarihi: 2003
Kayıt Sayısı: 1,046
Irk Çeşitliliği: %56 İspanyol kökenli, %40 siyahi, %3 beyaz
- Sınıfta Ders Geçme Puanı: İngilizcede %43, Matematikte %36
- Sınıfta Ders Geçme Puanı: İngilizce’de %43, Matematikte %13
Ortalama SAT Skorları: Okul: 1279, Akran okullar: 1205, Eyalet: 1508
Yıllık Bütçe: $19,493,054
Enerji Tasarruflu Thomas Edison Okulu
Konum: Somerset’te K-6
Açılış Tarihi: 2002
Kayıt Sayısı: 296
Irk Çeşitliliği: %71 Asyalı, %14 beyaz, %11 beyaz %4 İspanyol Kökenli
- Sınıfta Ders Geçme Puanı: İngilizcede %86, Matematikte %69
Yıllık Bütçe: $3,258,094
Central Jersey Üniversiteye Hazırlık Sözleşmeli Okulu
Konum: Somerset’te 6-12 (geçtiğimiz yıl daha düşük puanlı bir okul açıldı)
Açılış Tarihi: 2006
Kayıt Sayısı: 316
Irk Çeşitliliği: %48 siyahi, %20 İspanyol Kökenli, %20 Asyalı, %12 beyaz
- Sınıfta Ders Geçme Puanı: İngilizcede %79, Matematikte %71
Ortalama SAT Skorları: Okul: 1,497, Akran okullar: 1,378, Eyalet: 1508
Yıllık Bütçe: $5,297,126
Hudson Sözleşmeli Bilim ve Sanat Okulu*
Konum: Kearny’de K-5 okuluu
Açılış Tarihi: 2016 Sonbaharı
Test bilgileri okul yeni açıldığı için mevcut değil.
Akademik Başarılar, Zorluklar
AĞ İÇİNDEKİ OKULLAR ARASINDA DEMOGRAFİLER, PERFORMANSLAR BİRBİRİNDEN FARKLI
North Jersey’deki Türk topluluk tarafından yapılan, eyalette büyümeye devam eden bir ayak izi bırakan bir grup sözleşmeli okul, hem başarılara imza attı, hem zorluklarla karşılaştı.
Matematik, bilim ve teknolojiye odaklanan okullar yetkililer ve aileler tarafından, yenilik getiren okullar olarak övgü topladı ve yıllık çekilişlerle öğrencilerin kayıtlarının alınmasına yol açan güçlü bir itibara sahip oldu.
Fakat bazı okullar çeşitlilik gösterirken, iki tanesi, Federal sivil haklarla ilgili kayıt uygulamaları tarafından dezavantaj sahibi öğrencileri okula almamakla suçlandı.
Sözleşmeli okullar düzenli kamu okulu bölgelerinden ayrı işletiliyorlar, ancak vergilerle finanse ediliyorlar.
Christie, geçen sene Hackensack’teki Bergen Sözleşmeli Bilim ve Sanat Okulu da dahil 3 okulu ziyaret etti. Bergen’de bir sınıftayken okulun teknolojiyi kullanımından övgüyle bahsetti.
Christie, Mayıs ayındaki ziyaretinde öğrencilere ve fakülteye “Bugün buraya, siz ve öğretmenleriniz tarafından her gün gerçekleştirilen olağanüstü çalışma ve başarımlarınızı insanların bilmesini istediğim için geldim” dedi.
Vali ayrıca Somerset’teki Enerji Tasarruflu Thomas Edison Sözleşmeli Okulu da ziyaret etti, burada güçlü akademik performansı övdü fakat okulun kayıt uygulamaları hakkında eleştiriler hakkında konuşmadı. Eğitim yetkilileri, vali, okulun sözleşmesini yenilemeyi onayladığında, bir sene önce okula çeşitliliği arttırmak amacıyla bir plan hazırlanmasını istedi.
Thomas Edison ve aynı şekilde Somerset’te bulunan Central Jersey okulları bu ay belgelenen federal şikayetlerle karşı karşıyalar. Şikayette, bu okulların kayıt işlemlerinde ayrımcılık yaptıkları, az gelire sahip, engeli bulunan ve İngilizce öğrenen az öğrenci aldıkları iddiaları yer alıyor.
New Jersey’deki Latin koalisyonu ve ebeveyn savunma grubu olan Franklin C.A.R.E.S., federal ve eyalet soruşturmalarının yapılmasını talep ediyorlar.
İki okul da ayrımcılık suçlamasını reddetti ve suçlamanın, sözleşmeli halk okullarına “zarar vermek” ve onları “kapatmak” için yapıldığını söyledi.
Bergen ve Somerset vilayetlerinde yapılan eyalet test verileri, bahsi geçen sözleşmeli okulların, Passaic şehrindeki bir sözleşmeli okuldaki ortaokul öğrencileri gibi, eyalet civarındaki okullara göre daha başarılı olduğunu gösteriyor. Paterson’daki okulların puanı daha düşük, ancak kendi bölgelerindeki okulları geçiyorlar.
Okullardan biri olan Paterson Sözleşmeli Bilim ve Teknoloji okulu, 2006 ile 2007 yılları arasında neredeyse bir yıllığına göz hapsine alındı. Standard&Poors kredi analisti tarafından borç genel görünümü düşürüldüğünde, sebep olarak devam eden “düşük akademik başarısı” gösterildi.
2003 yılında açılan okul, daha önce eyalet tarafından soruşturma altına alınmış, personel sağlama ve finansal sorunları sebep olarak gösterilmişti. Suçlamalar arasında, gereken sertifikaya sahip olmayan öğretmen işe alma, gösterilmeyen eleman alımı ihtimali, görev süresi ihlali ve okul değişiminde uygunsuz ödemeler bulunuyor.
Derecelendirme kuruluşu, okulun tahvilini 2014 Ekim’inde düşürdü, sebep olarak finansal ve akademik meseleleri göstererek, okulun bazı bölgelerdeki akademik standartların “çok altına” indiğini belirtti.
Kuruluş, 2016 Şubat’ında ikinci bir faaliyetle, okulun tahvil görünümünü “sabit”ten “negatif”e değiştirdi. O dönem yapılan bildiride, okulun tahvil anlaşmasını ihlal eden “zayıflayan” nakit seviyesi gösterildi ve dışarıdan bir mali danışmanın işe alınmasını talep etti.
The Record’un sorularına cevap veren bir okul yetkilisi, eyalet desteğinde bir düşüş olması ve yeni okul açarken ortaya çıkan tek seferlik harcamaların, finansal zayıflığa sebep olduğunu söyledi. Görüşülen yetkili, Rıza Gürcanlı, okulun “dar bütçe” ile işletilmeye devam ettiğini ve 2015-2016 öğretim yılında toplam fon bakiyesinin pozitif olduğunu söyledi.
Eleştirmenler okulların tüm ülkede Gülen Hareketine bağlı en az 100 sözleşmeli okul ağının bir parçası olduğunu söylüyor.
Bazı eyaletlerde, Gülen okulları olarak adlandırılan okullara, sözleşmeleri Türk kuruluşlara yönlendiren uygunsuz teklif verme uygulamaları yapmaları, Türkiye’den öğretmen getirebilmek için vize uygulamalarının kötüye kullanımı ve federal hibe uygulamasının kötüye kullanımı sebepleriyle soruşturmalar başlatıldı. Ohio ile Louisiana’daki sözleşmeli okullara FBI tarafından baskın düzenlendi.
Büyüyen New Jersey ağı ise bir çok aile ve politikacı tarafından övüldü.
Meclis üyesi Gordon Johnson, davet üzerine ziyaret ettiği iki sözleşmeli okul hakkında, farklı bir ortamda küçük okul çevresi arayan aileler için alternatif oluşturduklarını söylemişti.
Johnson, “Okul, farklı kültürler ve dillere sahip çocuklara bir şans tanıyor. Öğreniyorlar ve birbirlerinin geleneklerine saygı gösteriyorlar” ifadelerine yer vermişti. “Eğer bu okullardan gelen öğrenciler, eğitimlerinde bir sonraki aşamaya geçmeye hazırlarsa, bu iyi bir hizmettir” diye eklemişti.
Gülen Hareketi hakkında bir kitap yazan Loyola Üniversitesi Sosyoloji asistan profesörü Hendrick, bazı okulların çalışmaları ve finansmanları sebebiyle soruşturma altında olduğunu ancak okulların çoğunun başarılı olduğunu söyledi.
Hendirck “Her soruşturma altındaki okul karşısında, başarıda en üst noktaya oluşmuş 10 veya 20 okul bulunuyor” ifadelerini kullandı.
Fethullah Gülen Kimdir?
HİZMET OLARAK BİLİNEN GÜLEN HAREKETİ’NİN BİR BİÇİMSEL YAPISI, GÖRÜNEN BİR ÖRGÜTLENMESİ VEYA RESMİ ÜYELİĞİ BULUNMUYOR
Takipçileri iççin Fethullah Gülen, eğitimi, dinler arası diyaloğu ve toleransı savunan aydınlanmış bir lider.
Ülkesinde başta olan partiye göre, Gülen tehlikeli bir düşman. Gülen’i geçtiğimiz Temmuz’da Türkiye’deki başarısız darbe girişimi yapan bir hain ve geçtiğimiz sene Türkiye’de öldürülen Rus elçiyi takipçilerinden biri öldüren bir terörist olmakla suçluyorlar.
75 yaşındaki din adamı hakkındaki farklı görüşler Türk halkını ikiye böldü. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanın Gülen’in iade talebi ve Obama hükümetini bu talebi hemen yerine getirmekte başarısız olması sebebiyle eleştirmesinin ardından, şu anda ABD ile de gergin durumdalar.
Gülen’in durumu hakkındaki tartışmalar, Trump hükümetinin Erdoğan’ın isteğine daha ılımlı yaklaştığını belirten açıklamaların ardından Amerika siyasetini karıştırmaya devam edebilir.
Trump geçtiğimiz haftada Erdoğan ile telefona görüşmüş, fakat Beyaz Saray tarafından yapılan açıklamada, aramada Gülen konusunun geçmediği, ikilinin terör ile savaşta ortak kararlılıklarını dile getirdikleri yazılmıştı. Trump’ın CIA yöneticisi, Perşembe günü Ankara’ya seyahat etmiş, fakat Trump’ın yetkilileri, ziyaret hakkında yorum yapmamıştı.
ABD’ye 1999 yılında gelen Gülen, Poconos’taki arazisine halka az görüldüğü ve sesi az duyulacak şekilde kapandı. Çoğunlukla, kararlılıkla darbe girişimini ve herhangi bir terör saldırısını reddettiği açıklamaları, onun yerine görevlendirdiği kişiler yapıyor.
Hala, Hizmet ismi verilen sosyal ve dini hareketin lideri konumunda. Türkiye ve dünya etrafında, işyerleri, basın kuruluşları ve ABD’deki sözleşmeli okulların da içinde olduğu okullar açan milyonlarca takipçisi var.
Türkiye’deki darbe girişimi ve Türkiye’nin ABD’ye Gülen’i sınırdışı etme çağrısı, İslami din adamı ve hareketi hakkındaki incelemeleri daha derinleştirmeye teşvik etti ve nihai hedefi hakkındaki soruları derinleştirdi.
Gülen, politik değil, barış ve aydınlanmayı hedefleyen bir modern müslüman hareket yoluyla sosyal değişim aradığı konusunda ısrarcı. Ancak eleştirmenler Türkiye Hükümetini devirmeyi, takipçilerinin başa geçmesini ve laik Türkiye’yi İslami bir Cumhuriyet haline getirmeye çalıştığı konusunda hemfikir.
Eleştirmenler, Gülen’in güç ve para toplayarak hedefini gerçekleştimek ve öğrencilere kendi düşünce tarzını empoze edebilmek için içinde ABD sözleşmeli okullarının da yer aldığı kuruluşlardan oluşan büyük bir ağ kullandığını iddia ediyorlar.
The Record tarafından yapılan bir soruşturma, Gülen’in New Jersey’deki sözleşmeli okulların işletilmesi ile Gülen arasında direk bir bağlantı olmadığını ortaya çıkardı. Fakat ayrıca okullarla alakası olan anahtar kişiler, işe aldıkları müteahhitler ve kurulan Gülen grupları arasında bir bağlantı ağını ortaya çıkardı. Bu da vergi mükellefi fonlarını ve eyalet gözetimini nasıl kullandıkları hakkında soruları ortaya çıkardı.
Erdoğan, Obama Hükümetinin Gülen’i iade etmesi için büyük bir baskı yaptı, ABD’nin, Fethullah Gülen Terör Örgütü’nün kısaltması FETÖ ile Türkiye arasında bir seçim yapması gerektiğini söyledi. Trump Hükümeti, henüz konu hakkında herhangi bir politika açıklamasında bulunmadı.
Erdoğan, 13 Eylül tarihinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulu öncesi yaptığı bir konuuşmada, “Bu yeni terörist grup sadece Türkiye için değil, içinde bulunduğu 170 ülke için ulusal bir tehdittir” ifadelerine yer vermişti.
ABD Dışişleri Bakanlığı, örgütü terörist olarak sınıflandırmıyor. Hatta Gülen grupları daha önce Amerikalı politikacılara kur yapmış, onları Türkiye’ye seyahatlere götürmüş, etkinliklerine davet etmiş ve kampanyalarına destek vermişti.
Hareketi inceleyen akademisyenler, Gülen’in sosyal değişim ve güç peşinde olduğunu söylerken, bazıları bunu diplomatik yollarla yapmak istediğini iddia ediyor, bazıları ise daha az açık yöntemlerle yapmaya çalıştığını savunuyor. Fakat terörist damgasını, Gülen veya hareketinin bombalamalar ve suikastleri yaptığı konusunda bir kanıt olmadığını söyleyerek kabul etmiyorlar.
Princeton Yakındoğu çalışmaları asistan profesörü Michael Reynolds, “alışılageldik açıdan bakınca kesinlike terörist bir organizasyon değiller”. Türk devlet dairelerine girişlerine bakılırsa bazı açılardan daha tehlikeliler.
Gülen Batı’da 11 Eylül saldırılarının ardından İslami aşırıcılığa bir panzehir olarak kabul edilmişti. Gülen, saldırıyı hızlıca kınayan, şiddeti kınayan ve dinler arası diyaloğu teşvik eden ılımlı bir liderdi.
Gülen terör saldırısının ardından yaptığı yazılı açıklamada- “Hiç bir terörist Müslüman olamaz, ve gerçek bir Müslüman terörist olamaz” demişti. “İslam barışı emreder, ve Kur’an her gerçek müslümanın bir barış sembolu olmasını ve temel insan haklarının sağlanması için çalışmasını emreder.” ifadelerini kullanmıştı.
Amerikan yetkililer, Türkiye’nin iade talebinin federal yetkililer tarafından değerlendirme altında olduğunu söylüyor, fakat iki ülke arasında kanıt standartlarının karşılanması gereken uzun bir inceleme süreci içeren bir anlaşma var.
Politika gereği, ismini vermeyi reddeden bir Dışişleri Bakanlığı yetkilisi, konu hakkında, “Kanunlarımızca iade talepleri kanıtlarla birlikte tarafsız bir federal mahkemede değerlendirilmelidir. İade talepleri uzun sürer, fakat Türk Hükümeti ile bu sürecin ilerlemesi için çalışmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Müttefiktiler, Küstüler
Gülen bir zamanlar Erdoğan’ın arkadaşıydı ve başa geçişinde yardımcı oldu, fakat bir kaç yıl önce meydana gelen küslük düşmanlığa sahne hazırladı.
Bir imamın oğlu olan din adamı, 1941’de Türkiye’nin Erzurum şehrine yakın küçük bir köyde doğdu. Geleneksel Islami öğretilerle modern bilimsel bilgileri birleştiren Türk dini yenilikçi Said Nursi’nin çalışmalarından esinlendiği söyleniyor.
Karizmatik vaiz, 1960’ların sonunda imamken, cemaatleri, inanç üzerine konuşmaları yanında Türkleri kapitalizmi, eğitimi ve sosyal aktivizmi benimsemeleri için teşvik ederek ünlenmeye başladı. Seyahat ettikçe ve vaaz verdikçe, öğretileri farklı uluslardan takipçiler kazandı.
Türkiye’de takipçileri şirketler, hayır kurumları ve gazeteler açarken ordu ve kolluk kuvvetlerinde rütbelere yerleşmeye başladılar. Hareket, Türkiye’de başlamak üzere, dünyanın çeşitli yerlerinde matematik, bilim ve ahlakı destekleyen yüzlerce okul açmasıyla tanıındı.
Gülen, Erdoğan’ı 2003’te başbakan olduğunda destekledi. Erdoğan, Cumhurbaşkanı olarak seçilmeden önce 11 yıl başbakanlık görevini üstlendi. İkisi de Türkiye’de bulunan, devlet zorlamalı laiklik fikrine karşı çıkan dindar müslümanlardılar. Princeton tarihçisi Reynolds’a göre, ikisi de dini özgürlük ve daha dindar bir topluluk istiyorlardı.
Fakat, 2013 yılında Gülen’le bağlantılı yetkililer, Erdoğan’a yakın kişilere yolsuzluk suçlamaları yöneltince aralarında bir küslük oluştu. Bir güç mücadelesi ortaya çıktı. Erdoğan, Gülen ile bağlantısı olduğu düşünülen polis memurlarını, savcıları ve hakimleri kovarak tepki verdi.
Gülen, Erdoğan daha meclise girmeden önce Türk yetkililerle fikir ayrılığına düşmüştü. 1999 yılında, Gülen’in takipçilerine, devlet kuruluşlarına sızmalarını tavsiye ettiğini gösterdiği söylenen bir görüntü ortaya çıktı.
Gülen, kayıtta “Güç odaklarına ulaşana kadar kimse varlığınızı bilmeden sistemin atardamarlarına girmelisiniz” diyordu. “Tüm devlet gücünü, Türkiye’deki tüm anayasal kurumları yanınıza alana kadar beklemelisiniz”.
Gülen, söylediklerinin saptırıldığını söyledi, ancak eleştirmenler, kaydı Gülen’in Türkiye’de gücü ele geçirme arayışında oluşuna kanıt olarak gördüler. Video kaydının sızdığı yıl, ihanetle suçlanmadan bir süre önce Gülen, ABD’ye tıbbi tedavi için geldi ve New Jersey eyalet sınırına 10 mile yakın uzaklıkta Saylorsburg’un Poconos vilayetindeki tenha bir araziye yerleşmek üzere kaldı.
15 Temmuz’da, Türk ordusunda bir hizip hükümeti devirmeyi denedi, ancak başaramadı. Bu girişim 260 kişiden fazla ölü ve bir çok yaralıya sebep oldu. Gülen, darbenin arkasında olduğu iddialarını reddetti.
Gülen, Temmuz ayında, Hareket adına konuşan ABD kökenli kuruluş Paylaşılan Değerler İttifaki tarafından yayınlanan yazısında “Türkiye’deki darbe girişimini, en güçlü ifadelerle kınıyorum. Hükümet güçle değil, özgür ve adil bir seçim sürecinin ardından kazanılmalıdır.” ifadelerine yer verdi.
Gülen ve Hareketi hakkında kitap yazan, Loyola Maryland Üniversitesi sosyoloji profesörü Joshua Hendrick, darbenin, barış ve demokrasi gibi değerleri destekleyen Gülencilerin hedeflerine karşı olduğunu söyledi.
“Gülen: Dünyada ve Türkiye’de İslam piyasasının belirsiz politikası“ kitabının yazarı Hendrick, “Her şekilde, bu onların kolektif kimliklerine ve belirttikleri hedeflerine karşı.” dedi.
Hendrick, ayrıca, Gülen ve ağının terörist olarak gösterilmesinin siyasi etki yaratma amacıyla yapıldığını belirtti. “Gülen cemaatini silahlı asi gruplarla karşılaştırmanın tarihte eşi benzeri yok. Bu cemaatin tarihinde herhangi bir şiddet yok, bu da benim gibi insanların 15 Temmuz olaylarına inanmasını zorlaştırıyor.”
Gülen Hareketi’ne Darbe
Erdoğan durumun üzerine giderek darbe girişiminin ardından yüzlerce okulu, işyerini ve medya kuruluşunu kapattırdı. Hareketle ilişkisi olan binlerce polis memuru, asker, öğretmen ve hakim tutuklandı ve işlerinden kovuldu.
Önlemler Gülen’in, Wayne’de, geçtiğimiz sene, çoğu Türkiye’den olan 178 Uluslar arası öğrencisi olan Pioneer Akademisi’ne kadar genişledi. Bu sene, Uluslar arası öğrenci sayısı 60.
Pioneer müdürü Tufan Aydın, çoğu ailenin eğitim ücretini, bankalara Gülen kuruluşlarına ödemelerin durdurulması emri verildiği için yatıramadığını söyledi. Diğerleri ise, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Gülencileri devletten uzaklaştırmak ve işyerlerini kapatma girişiminin ardından okul ücretlerini ödeyemediler.
“Aileler, başbakan veya cumhurbaşkanı tarafından hedef alınan okullara çocuklarını gönderme baskısı altında olmak istemiyorlar.” diyen Aydın, okullarının internet sitelerine Türkiye’de erişim yasağı getirildiğini ekledi.
Geçtiğimiz sene, Türk hükümeti, Londra kökenli hukuk bürosu Amsterdam & Partners LLP’yi, ABD’deki sözleşmeli okulların da içinde bulunduğu iddia edilen Gülen Hareketi’nin Uluslar arası çalışmalarını soruşturmak üzere görevlendirdi. Avukat Robert Amsterdam, devlet okullarını desteklemek için ödenen vergi paralarının, Gülen tarafından hareketine gelir sağlamak ve takipçilerine iş vermek için kullanıldığını iddia etti.
Bu sözleşmeli okulların yöneticileri, okullarının Gülen veya hareketiyle bağlantısı olmadığını söyledi. Ancak bazı kişiler kişisel olarak Gülen hareketinden esinlendiklerini belirttiler.
Kasım’da, Rus büyükelçiye düzenlenen suikastin ardından Erdoğan, silahlı saldırganın Gülen ile bağlantısı olduğunu söyledi. Saldırgan Rusya’nın Suriye’ye karışmasına sinirli olduğunu söyleyen, mesaide olmayan bir polis memuruydu.
Pensilvanya’daki vaiz, saldırının ardından Ankara’da bir sanat sergisinde düzenlenen ve sarsıcı görüntüler ile çekilen saldırının kendisi ve hareketiyle herhangi bir ilgisi olmadığını belirtti. Hatta Gülen destekçileri, Erdoğan’ın, Gülen’le bağlantısı olduğu iddia edilen polis ve anti-terör memurlarını işten çıkarmaları sebebiyle ortaya çıkan güvenlik açıklarının üzerini örtmeye çalıştığını söylediler.
Paylaşılan Değerler İttifakı tarafından yayınlanan bildiride “İddialar yanlış ve sorumsuzca olmasının yanı sıra, sayın Erdoğan Türkiye’ye zarar veren her durumda sayın Gülen’i suçladığı için beklenmedik değil” ifadelerini kullandı.
Eski başkan yardımcısı Joe Biden Ağustos’ta Türkiye’nin başkenti Ankara’yı ziyaret ettiğinde Erdoğan kendisine Gülen’i iade konusunda hızlı hareket edilmesi gerektiğini iletti.
Erdoğan, Gülen hakkında, “iade anlaşmasına göre bu kişiler gözaltına alınmalı, hapse atılmalılar ve mahkeme süresince gözaltında kalmalılar, Bu kişi ise, yaşadığı yer Pensilvanya’dan bir terör örgütünü yönetiyor.
Biden ABD demokratik sistemini öne sürerek cevap verdi.
“Bir teröriste ev sahipliği yapacak nasıl bir nedenimiz olabilir? Böyle bir şeyi neden yapalım?” diyen Biden, “Hiç bir anlam ifade etmiyor. Hiçbiri. Biz yasaya bağlı bir halkız. Başkan yasaya bağlı. Mahkeme karar verecek.”
Gülen destekçileri Washington’da yönetim değiştiğinde ne olacağı konusunda emdişeliler. Trump Gülen hakknda hiç konuşmadı, ancak emekli Korgeneral Michael Flynn, kongre gazetesi The Hill’de misafir olarak yazdığı köşe yazısında, Amerika’nın Gülen’e “güvenli bölge” sağlamaması gerektiğini belirtti. Flynn, Gülen’i, bir kuşak önce İran’da meydana gelen İslami devrimin lideri olan Humeyni’ye benzetti.
Flynn, ayrıca ABD’ye, “Irak ve Suriye’de IŞİD’e karşı en güçlü müttefikimiz ve aynı zamanda bölgede bir istikrar kaynağı” olarak tanımladığı Türkiye ile ilişkisini güçlendirmesi çağrısında bulundu.
Loyola Maryland Üniversitesi’nden Hendrick, Trump’ın Türkiye ile daha ılımlı bir ilişkiye sahip olup olmayacağını söylemek için çok erken olduğunu, çünkü ilişkiyi karışık hale getiren bir çok faktör olduğunu söyledi.
Washington DC kökenli Steptoe& Johnson LLP avukatları hazırladıkları bir bildiride, “İade süreci Türkiye ile olan anlaşma ile yürütülen ciddi bir süreç, ve bu tip davalarda atılması gereken adımlar açık. Politik bir mesele haline getirilmemelidir.” ifadelerini kullandılar.
Fethullah Gülen:
VAİZİN KENDİ SÖZLERİ İLE
Fethullah Gülen’in açıklamaları ve yazılarından alıntılar:
“Hükümet güçle değil, özgür ve adil bir seçim sürecinin ardından kazanılmalıdır. Türkiye için, Türk vatandaşları için ve Turkiye’de bulunan herkes için, bu sorunun barışçıl bir şekilde ve hızlıca çözülmesi için Allah’a dua ediyorum.
-Türkiye’deki darbe girişiminden sonra, 15 Temmuz 2016
“Batılı devletlerin ılımlı müslüman seslerin arayışında olduğu bir zamanda, ben ve Hizmet hareketindeki arkadaşlarım, El Kaide tarafından düzenlenen 11 Eylül saldırılarından, Boko Haram’daki kaçırmalara, IŞİD’in vahşi katliamlarına karşı bir duruş gösterdik.”
-New York Times’ta konuk köşe yazısı, 25 Temmuz 2016
“ Güç odaklarına ulaşana kadar kimse varlığınızı bilmeden sistemin atardamarlarına girmelisiniz. Tüm devlet gücünü, Türkiye’deki tüm anayasal kurumları yanınıza alana kadar beklemelisiniz”.
-1999’da Türk televizyonunda yayımlanan bir görüntü
“Sizin gibi evrensel değerler üzerine kurulu mutlu bir dünya kurmak ve geleceğin ‘barış adalarını’ kurmak için bir araya gelen değerli insanların çabalarıyla, bu Hareket’in genişlemesini ve kültürler ile medeniyetlerin bir araya geldiği ve fikir birliğine vardıkları bir ufka varacağımızı umuyorum.
-Gülen’in takipçilerine bir konferansta verdiği mesaj, 11 Kasım 2005
“Her terörist saldırı barış ve huzura vurulmuş büyük darbelerdir. Arkasında nasıl bir neden olursa olsun, bir terör saldırısı hiç bir şekilde kabul edilemez veya meşrulaştırılamaz. Geçtiğimiz yıllarda meydana gelen büyük terör saldırıları sadece ortaya çıktıkları topraklarını değil, ayrıca dünya barışına da zarar verdiler.”
-Moskova’da bir havaalanında meydana gelen bir saldırıdan sonra yaptığı açıklama, 29 Ocak 2011